13 Mart 2015

Moskova 3. Gün...

St Petersburg yazılarımı buradan, Moskova ilk 2 günü de buradan okuyabilirsiniz......
Ve gelelim Moskova'da 3. gün yani son günümüze...
Son gün olunca bavullar toparlandı otelde check-out yapıldı bavulları otelde emanete bırakıp biraz daha gezmelere devam...

Son gün için ilk planımız Moskova metro istasyonlarını gezmek... Gördüğünüz kahverengi halka şeklinde olan hattaki her istasyonda metrodan indik, fotoğraf çekildik tekrar bindik...
Bu hattaki metroya binerseniz inmeyi sakın unutmayın yoksa sonsuza kadar döner durursunuz :)
Bu hattın ring atmasının haricinde farklı bir özelliği daha var. Her istasyon kendine has bir sanat eseri niteliğinde. İstasyondaki tablolar, lambalar, duvar işlemeleri ve süslemeleri sizi müze havasına sokuyor.... Bu halka hat sayesinde de her istasyon birbiriyle bağlantılı oluyor haliyle...
Alev der ki: Metroda bir Paris bir de Moskova...! Olayı bitirmişler...




 

Bir de buraya kadar gelmişken Nazım Hikmet'in mezarını ziyaret etmek istedik... Nazım Hikmet'in mezarı için kırmız hat üzerindeki Sprotivnaya durağında inmeniz gerekiyor...Novodevicy Manastırı diye tabelalar var metro çıkışında... Takip ediyorsunuz... Manastırın arkasındaki Novodevicy mezarlığında... Birçok ünlü yazar, şair, sanatçının olduğu bir mezarlık...



Ve artık biz hanımlar için biraz dinlenme vakti... Beyler otelden bavulları almaya gittiklerinde biz de Avm'de kahve molası verip onları bekleyecektik... Ama biz son dakikaya kadar Avm'yi gezdik... Çok şirin hediyeliklere takıldık... Zaten "matruşka" almadan dönen yoktur...


Tam "hadi bir de kahve içelim" dedik siparişimizi verdik beyler aradı hadi biz yaklaştık gelin siz de metroya diye... Sıcak sıcak nasıl içtik bilemedik, hatta bitirmeden kalktık...
Metroya indik tek Kiril alfabesini bilen ben olarak hangi yönde bekleyeceğimizi bulmam lazım ama panik oldum bulamıyorum... Metro o kadar sık geçiyor ki İstanbul'da Metrobüs peş peşe gidiyor ya aynen öyle... Tabi bu metro olunca insan hayrete düşüyor, yuh artık demekten kendinizi alamıyorsunuz.
Şimdi de tek düşünce; ya beylerin bulunduğu metroya denk gelemezsek oldu. Halbuki ne fark eder gideceğimiz yer belli :) 5 günün yorgunluğu artık stres olarak çıktı benden...
Neyse beylerin bulunduğu metroya bir şekilde bindik devam ettik... Bu kez otobüs durağında kaybettim herkesi:)  Tam bir paniktim artık son saatlerde... Neyse havaalanını gördüm ve büyük bir "oooohhh" dedim...


Vee artık Türkiye'deyiz...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...